Ana içeriğe atla

TÜRKİYEDE KİMYA ENDÜSTRİSİ

Türkiye’de Kimya Endüstrisi 


Kimya endüstrisi sanayinin çeşitli alanlarında üretilen malzemeler için kaynak sağlayan bir sektördür. Kullanmış olduğumuz malzemelerin çoğu kimya endüstrisi ile oluşturulmuştur. Birçok sektör için ihtiyaç duyulan ham maddelerin karşılandığı alana Kimya Endüstrisi denir. Yeni maddeler fabrikalarda kimyasal reaksiyonlarla üretilmektedir.

Başlıca Kimya Endüstrisi Ürünleri

Boya
Temizlik ürünleri
Kozmetik
İlaçlar
Gübre
Tarım İlacı
Termoplastikler vb.
Vernik
Sentetik elyaf
Petrokimya ürünleri (petrolden üretilen kimyasal ürünler)
Bu ürünlerin imalatında kullanılan ham maddenin %70’i ithal edilmekte yani yurt dışından alınmaktadır; % 30’u ise yerli üretimle karşılanmaktadır. Bu da kimya endüstrisini dışa bağımlı hale getirmektedir.

İthal Ettiğimiz (yurt dışından aldığımız) Başlıca Kimya Ürünleri

Kauçuk ürünler
Madeni yağ
Plastik ürünler
Petrol ürünleri
Eczacılık ürünleri-ilaçlar
Organik kimyasallar
İnorganik kimyasallar
Kozmetik ürünleri
Boya ve ürünler

İhraç Ettiğimiz (yurt dışına sattığımız) Kimya Ürünleri

Kauçuk ürünler
Plastik ürünler
Petrol ürünleri
Eczacılık ürünleri-ilaçlar
Organik kimyasallar
Kozmetik ürünleri
Boya, vernik
Temizlik ürünleri
Kimyasal gübreler

*** Grafiğe baktığımızda aynı ürünleri hem ithal, hemde ihraç ettiğimizi görüyoruz. Ama kimya sektöründe ithalat ihracattan daha fazla olduğu için ülkenin döviz kaybetmesine neden olmaktadır.
Bunu önlemek için ekonomik getirisi yüksek ürünler üretmek gerekmektedir.

Türkiye’deki Kimya Endüstrisinin Gelişimi

Türkiye’de kimya sektörünün geçmişi yakın tarihe dayanır.
İlk kimya tesisleri 20 yüzyıl başlarında Osmanlı’daki sabun fabrikalarıdır.
Türkiye’de kimya endüstrisi Cumhuriyetin ilanından sonra artmıştır.
Devlet tarafından açılan sanayi kuruluşları kimyasal maddelere olan ihtiyacı gidermeye çalışmıştır.
Cumhuriyetin ilanıyla kimya sektörü canlanmıştır. Cumhuriyetle birlikte;
Patlayıcı
İlaç
Tarım kimyasalları
Deterjan
Matbaa mürekkebi vb. üretilmeye başlanmıştır.
*** Makine-Kimya endüstrisi kurumu, azot sanayi, suni ipek fabrikası ilk kurulan kimya tesisleridir.
1950 yılından sonra tekstil, deri, boya, gübre alanında fabrikalar açılmıştır.
1985 yılında İzmir Aliağa petrokimya fabrikası açılmıştır.
2000’li yıllarda küçük ve orta boy fabrikalar açılmıştır.
Ülkemizde kimya sektörü istenilen seviyeye ulaşmış değildir.

Bölgelere Göre Kimya endüstrisi

Marmara bölgesi (İstanbul – Kocaeli – Sakarya): Petrokimya, ilaç, boya, temizlik ürünleri
Akdeniz bölgesi: Gübre ve petrol ürünleri
Ege bölgesi (İzmir): Petrol ürünleri
Karadeniz bölgesi: Gübre sanayi

Kimya Endüstrisinde Meslek Dalları

Kimya endüstrisi içerisinde birçok meslek dalı bulunmaktadır.

Kimya Mühendisi

Kimya, fizik, biyoloji, matematik ve ekonomi bilimlerini kullanarak ham maddelerden daha kullanışlı yeni maddelere dönüştüren mühendislik dalıdır.
Endüstriyel, teknolojik ve çevresel problemlere Kimya Mühendisleri çözüm üretebilmektedir.
Kimyagerlerin çalışmalarından elde ettikleri bilgileri, fabrikalarda üretime çevirirler.
Çalışma alanları: Petro-kimya, kozmetik, ilaç, temizlik, ısıtma sistemleri, savunma sanayi gibi bir çok alanda iş imkanına sahiptir.

Kimya (Kimyager)

Laboratuvar ortamında kimyasal maddelerin analiz ve üretimi ile ilgilenirler. Maddelerin yapısını, niteliğini inceler.
Ürettikleri ürünler numuneler şeklindedir. Fen Edebiyat Fakültelerinin Kimya bölümünden mezun olarak Kimyager unvanı alır.
Çalışma alanları: Tekstil, ilaç, gıda, kağıt, deterjan, gübre, gibi bir çok alanda iş imkanına sahiptir.

Petrol Mühendisi

Doğal gaz ve petrol aranması, üretimi, taşınması, depolanması ve işletilmesi ile ilgili konularda çalışmalar yapar.
Çalışma Alanları: Petrol ve doğal gaz sektörü

Kimya Teknisyeni

Kimya sektöründe numune alımı ve kontrolünü gerçekleştiren, alınan numuneleri analiz edebilen, analizlerini rapor edebilen kişilerdir.
Endüstri meslek liselerinin kimya teknoloji alanlarından mezun olanlar Kimya Teknisyeni olur.
Kimya sektöründe kimyagerler ile işçiler arasında ara eleman olarak çalışırlar.
Çalışma Alanları: Kimya teknisyenleri boya, cam, lastik, çimento, kağıt ve şeker fabrikaları olmak üzere bir çok fabrikada çalışma imkanına sahiptir.

Biyokimya (Biyokimyager)

Fizik, kimya ve biyoloji tekniklerinden yararlanarak canlıların yapısal ve kimyasal yapılarını inceleyen bilim dalıdır. Genetik ilaçların etkisini inceleyen ve kimyasal değişiklikler konusunda araştırma yapan kişilere Biyokimyager denir.
Çalışma Alanları: Gıda ve ilaç sektöründe kalite kontrol yaparlar.

Maden Mühendisi

Madenlerin bulunması, çıkarılması ve zenginleştirilmesi konularında çalışma yapan mühendislik dalıdır.
Petrol, doğal gaz ve diğer elementlerin rezervlerinin keşfedilip çıkarılması ve işlenmesi sürecinde maden mühendisliği görev yapmaktadır.

Gıda Mühendisi

Gıdaların güvenilir bir şekilde üretimini, işlenmesini, dağıtılmasını sağlayan mühendislik dalıdır. Ayrıca hazır gıdalardaki ürünleri inceler.

Ziraat Mühendisi

Bitkisel ve hayvansal üretim, tarımsal teknoloji, tarım makineleri, toprak bilimi, bitki besleme ve biyogaz enerji üretimi alanlarında uğraş veren mühendislik dalıdır.

Tıp Doktoru

Tıp doktoru, tıbbi ilaçların üretiminde biyo-kimya alanında çalışırlar.
*** Bu meslek dalları haricinde boya teknisyeni, rafineri teknisyeni, lastik teknisyeni meslek dalları bulunmaktadır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IŞIĞIN KIRILMASI VE MERCEKLER

Işığın Kırılması ve Mercekler Işık nedir Işık bir enerjidir. Işık kaynağından çıkan ışık ışınları doğrusal olarak her yöne doğru yayılır. Işığın madde ile etkileşimi Işık ışınları madde ile karşılaştığında madde ile etkileşir. Işık madde tarafından yansıtılabilir (parlak yüzeylerde), soğurulabilir (koyu yüzeylerde), kırılabilir (saydam maddelerde) veya bunların hepsi beraber olabilir. A- Işığın Kırılması Kırılma nedir Işığın bir saydam ortamdan diğerine geçerken doğrultu değiştirmesine  ışığın kırılması  denir. Ortam yoğunluğunun farklı olması ışığın kırılmasının sebebidir. Kırılan ışığın hızı da değişir. Yoğunluk arttıkça ışığın hızı da azalır. d cam >  d su   >  d hava  olduğu için    V hava  > V su   > V cam Bir araç asfalt yolda giderken buzlu bir yola açılı olarak geçerse bir miktar savrulur. Bu örnekte olduğu gibi ışık ışınları bir ortamdan diğer ortama geçerken kırılarak geçer. Araç farklı yollara dik olarak girerse savrulma olmaz, ışık dik olarak geçerse kır

ISI ALIŞVERİŞİ VE SICAKLIK DEĞİŞİMİ

Isı Alış-verişi ve Sıcaklık Değişimi Sıcaklık nedir Maddenin içerisindeki taneciklerin ortalama hareket enerjisine  sıcaklık  denir. Sıcaklık enerji değildir, enerjinin göstergesidir. Sıcaklık termometre ile ölçülür. Sıcaklık birimi °C'dir. Isı nedir Maddenin taneciklerinin toplam hareket enerjisine ısı denir. Başka bir tanım olarak sıcak olan maddeden soğuk olan maddeye aktarılan enerjiye  ısı  denir. Isı bir enerjidir. Isı kalorimetre kabı ile ölçülür. Isı birimi kalori (cal) veya Joule (J)'dir. A-Kütle ve sıcaklık arasındaki ilişki (m ve Δt) Kütle ve sıcaklık ters orantılıdır. Madde cinsi, aldıkları ısı aynı olmak şartıyla kütlesi az olanın sıcaklığı fazla artacaktır. Örnek:  Özdeş ısıtıcılara beher içerisinde 50 g ve 100 g miktarında su koyalım. Eşit sürede ısıtalım. 50 g suyun sıcaklığı daha fazla artacaktır. Kütle-sıcaklık değişimi B-Kütle ve ısı arasındaki ilişki (m ve Q) Kütle ve ısı doğru orantılıdır. Aynı sıcaklıkta, aynı türden yapılmış maddelerin

ELEMENTLERİN SINIFLANDIRILMASI

Elementlerin Sınıflandırılması-Metaller, Ametaller, Yarı Metaller ve Soygazlar Elementler, fiziksel ve kimyasal özellikler gösterirler. Bilim insanları elementler arasındaki ilişkileri bulmak için çeşitli çalışmalar yapmışlardır. Elementlerin üzerinde çalışmaları sonucu onları özelliklerine göre metaller, ametaller, yarı-metaller ve soygazlar olarak sınıflamışlardır. Bu sınıflamalarını da periyodik cetvel üzerinde göstermişlerdir.  Metaller –  1A Grubu (Hidrojen hariç), 2A Grubu, 3A Grubu (Bor hariç) ve 4A Grubundaki Kalay (Sn) ve Kurşun (Pb)  metaldir . Ayrıca B Grubu Elementleri (Geçiş Metalleri) de  metaldir . –  Yüzeyleri parlaktır. –  Isı ve elektriği iyi iletirler. –  Tel ve levha haline getirilebilirler. –  Civa hariç oda koşullarında katı halde bulunurlar. –  Bileşiklerinde yalnız pozitif (+) değerlik alırlar. –  Kendi aralarında bileşik oluşturmazlar;  alaşım adı verilen homojen karışımı oluştururlar. –  Ametallerle bileşik oluştururlar. –  Na, Mg, K, Fe, Al şeklinde